Git, Gör, Ye

-

Bir insanın gün içinde en sosyal olduğu zaman yemek zamanı imiş. Yeni insanlarla tanıştığımız, tanıdığımız insanlarla ilişkilerimizi geliştirdiğimiz, ailemizle ve arkadaşlarımızla güzel zaman geçirme şansını yakaladığımız bu zamanda yemek yediğimiz yeri iyi seçmeliyiz. Bu blogda daha önce ailemle veya arkadaşlarımla gitmiş olup, gerek yemeklerinden, gerek manzarasından, gerekse fiyat/kalite oranından memnun kaldığım restoranlardan bahsedeceğim. Sevgi, sağlık ve güzel yemeklerle dolu bir hayat geçirmeniz dileğiyle. İyi okumalar.

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Vaniköy Cafe

-
Resim
Günün en sevdiğim öğünü kahvaltıdır. Haftaiçi güzel bir kahvaltı yapmaya pek fırsatım olmaz ama pazar günleri kahvaltım muhteemdir. Bir Adanalı olarak adanaya özgü kahvaltıları seviyorum. Pazar günü kahvaltımız ailecek yapılır. Çökelek salatası, Adananın yeil zeytini, yumurta, çilek reçeli, bal, kaymak ve peynir çeşitleriyle güzel bir kahvaltı sofrası kurulur. Bazen en dıında ailemle kahvaltı yapmak istersem favorim Alperenler ya da yeni adıyla Vaniköy Cafe dir. Boğazda, Kandilli de çok irin bir kafe.Boğazda derken öyle uzaktan değil, tam anlamıyla boğaz kenarı, oturduğunuz masada suyla aranızda sadece bir korkuluk var. Masamızdaki serpme kahvaltıda yok yok. Peynir çeşitleri, bal, reçel, kaymak, yumurta ve sınırsız çay, manzaranın yanında zayıf kalıyor. Çayınızı içergen yandan geçen gemileri ve gezi teknelerini izlemek muhteşem, üstelik bu tekneler geçerken yarattıkları dalgalar da insana heyecan veriyor. Dalgalar duvara çarptıkça üzerinize sıçrayan deniz suyu da oldukça keyif veriyor...
Devamı
-
Resim
Adanaya gidildiği zaman ilk akla gelen nedir? Kebap. Ben de memeleketime gittiğim zaman kebapçıya gitmesem rahat edemiyorum. Favorim: Asya kebap. Turgut Özal bulvarında oldukça nezih bir yer. Cadde kenarında, açık havada yemek oldukça keyifli. Özellikle sıcak havada vantilatörle üzerimize piskürtülen soğuk buhari keyfime keyif katıyor. Güleryüzlü garsonlar, masaya kebapları getirmeden önce, minik lahmacunlar ve küçük içli köfteleri atıtırmalık olarak getirdikleri zaman burayı daha çok seviyorum. Atıtırmaıkları yedikten sonra gelen sıcacık ekmekleri kebaptan önce salataya banıp yemek muhteem. Ardından gelen sucuklu sıcak humus anlatılmaz yaşanır. Ve sonunda acılı Adana kebap gelir ama tek başına olmaz. Yanında mutlaka acılı şalgam suyu, taneleriyle birlikte servis edilir. Tane dediğim kırmızı havuç algamın olmazsa olmazıdır. Yemek bittikten sonra üzerine bir de künefe yemeliyiz. Acının üstüne tatlı. En güzeli de yemekten sonra sıcakkanlı garsonlarla kısa bir sohbet. Hepsi çok güleryüzlü...
Devamı